top of page
Yazarın fotoğrafıZüleyha Göktaş

The Intern Filmi Ofis Alanı İç Mekan Analizi

Güncelleme tarihi: 13 Eyl 2020

‘Yaşanılan yerin ayrıntılı tanımı’ Mevcutta var olan ya da kurgusal bir iç mekân tasviri.’

THE INTERN, Nancy Meyers'in yönettiği 2015 yapımı Amerikan komedi-drama filmi olarak hafızalara kazınmıştı. Brookly’nde bir e-ticaret moda ofisinde geçen bul filmden etkilenme sebebim iç mekânın yakalamış olduğu atmosferin, bana o ofiste çalışma isteği uyandırması oldu. Set için oluşturulan bu alanın gerçekçiliği gerçekten yaşayan bir ofis hissi vermesi ve ofisin bulunduğu binanın eski bir fabrika olması da beni oldukça etkiledi.

Heyecan verici bir çalışma ortamı yaratmak için eski binalar ve fabrikalar araştırılmış. Bronx’ta para basımı yapılan eski bir fabrikada ofis ortamı oluşturulmuş. 40 yıl önce fabrika olan alanın ofise dönüştürülerek tarihi yapı kullanılmayı amaçlanmış.



Mekana hakim olan renkler beyaz ve siyahtır. Endüstriyel etki vermek için metal, çelik, cam kullanılmasının yanı sıra, ara ara ahşap malzeme entegre edilerek daha yumuşak dokunuşlar yapılmıştır.

Açık plan tasarımına sahip olan ofiste gözünüze ilk çarpan şeyler siyah çerçeveli büyük pencereler, eskimiş beyaz tuğlaları ve oldukça geniş bir ofis tasarlanması oluyor.

Kırma çatıya benzer açık tavanında bulunan mertekler dahil her şeyde beyaz renk kullanılarak daha aydınlık bir ortam oluşturma amaçlanmış. Beyaz tavanı tamamlayan açık kiriş ve kolonlar da beyaz renk devam ettirilmiş. Tavanda ki geniş pencereleriyle gün ışığını fazlasıyla almakta.

Eski bir bina olması sebebiyle elektrik tesisatı sonradan eklenmiş ve her şey açıkça ortada. Borular, kablolar, destek parçaları. Beton heterojen cilalı koyu gri zemine beyaz dikdörtgen biçimli çalışma masaları ve ergonomik siyah, tekerlekli sandalyeler eşlik etmekte. Karşılıklı iki masa üzerine konumlandırılmış endüstriyel siyah metal sarkıt armatürler kullanılmış. Kitaplıklar yerine birkaç masa yanına daha küçük boyutta iki çekmeceli mobilyalar eklenmiş. Siyah armatürleri takip eden, siyah çelik doğrama özgün kemerli pencereler ortamın beyazlığına sert aynı zamanda bütün bir etki katmış. Toplantı alanları siyah doğrama camlarla açık ofisten koparılmaya çalışılmış. Saydam cam kullanılmasıyla tamamen iletişim koparılmamış ve belirlenmiş takım çalışma alanları açık tutulmuş.


Açık ofis konseptine sahip olmasıyla şirket kurucusu bile özel bir çalışma alanına sahip değil. Çalışanların arasında konumlandırılmış mükemmel bir konuma yine aynı tarzda geniş beyaz masasına aynı tarzdaki sandalye eşlik etmekte. Görüşmeler için kurucunun masasında Louıs Ghost saydam (polikarbonat) sandalyeleri, endüstriyel ürünlerle hoş bir kontrast oluşturmuş. El yapımı ahşap bardaklar, tek renkli kalemler gibi birçok araçla masa üzeri yaşanmış hale getirilmiş. Bir vazo çarpıcı kırmızı gül ise mekanda ki sürekliliği, dikkatleri toplayarak tamamlamaktadır.





Takım alanları, toplantı alanları ve açık ofisler arasında geniş sirkülasyon alanları bulunmakta. Beyaz bisiklet ise bunun için var. Toplantıdan toplantıya bisikletle giden kurucu geçiş ölçülerinin ne kadar geniş olduğu mesajını da vermekte. Geniş bir aralıktan sonra siyah beyaz çizgili kilim üzerinde bulunan karşılıklı konumlandırılmış CB2’den yumuşak tonlarda beyaz koltuklar bulunmakta. Metal ayaklı ahşap orta sehpa ile evinizdesiniz mesajı verilmeye devam etmekte.

Güzel haberler için kırmızı zil, duvarda ifade edilen markanın logosu, yine logonun basıldığı çantalar, masaların üstünün eşyalarla kaplı olması yaşayan mekân hissini tamamlayıcı detayları olmuş. Takım çalışmalarının yapılması için Hans Wegner’in ahşap masasını ve kül siyahı meşe iskeletli, el dokuması oturma yüzeyiyle wishbone sandalyesi ofis alanına sıcak bir dokunuş katmış.




Mekânın sadece bir set olduğuna inanmak zor. Her şey detaylarıyla bir bütünlük oluşturmakta. Karakterin genç bir kurucu ve yeni bir şirket olduğu düşünülerek bütçesine göre tasarlanması gerçeklik olgusunu daha da arttırmış. Kullanılan dekorlardan, izlenilen tasarım aşamalarından, mekanın bütününe kadar verilmek istenen mesajların akıcı bir anlatımla ifade edildiğini düşünüyorum.


Vakit ayırdığınız için teşekkür ediyorum.





Züleyha Göktaş / zuleyhagoktass@gmail.com

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi

4.Sınıf Öğrencisi

277 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page