BAĞLAM NEYDİ?
Hemen söyleyeyim, bağlam; bir şeyin içinde bulunduğu bütünlüktü.
Geleneksel dünyanın (ya da doğal dil dönemin) kültür ürünleri doğal sayılır çünkü anonim, zorunlu, tekil ve kendiliğindendir. Doğal dil döneminin ürünlerinin ''asil'' işlevi iletişimdir, estetik kaygıdan yoksun ama estetik gerçekliğe sahiptirler. (Neredeyse zorunlu bir estetik gerçeklik) Şöyle ki; biz doğanın ürettiği bir şeye nasıl güzel veya çirkin diyemiyorsak, bu dönem için de aynı şey geçerlidir; çünkü ''güzel'' terimi modern dünyaya aittir. Fiziksel ve anlamsal bağlamından ayrı tutulamaz, çünkü ayrı tasarlanmamış bir bütündür. Farklı bir mekana taşındığında, gerisindeki anlam kozmologyasi (insanın, evren üzerine tasavvurları) tamamen yok olur, sap gibi kalır. Aynen o bihaber adamların Zeugma'dan freskolari söküp, gosteriş için buralara getirmeye kalkmaları gibi. Mesela 13.yy'da yapılan bir kütle: görkemli ve ezici mimarisiyle kilise, iç duvarlarındaki İsa'nın her şeyini betimleyen resimler, mumlar, yüce sesli din adamları ve koro, yapıyı izlemeye gelen ve katılan halk vs. hepsi ayrılmaz bir bütündür. Geleneksel dönemin kültür ürünleri, anlamı bağlamdan alır, bağlama anlam yükler; doğadaki organik bağı görürüz burada da. Hiçbir şey, diğerinden koparılmaz. Tek bir dilleri, tek bir işlevleri vardır. Coğrafya, zaman ve din farklılıklarına rağmen ilettiği mesaj aynıdır. Çünkü işlevseldir ve ilerlemek geliştirmek gibi kaygıları da yoktur, nesnellik söz konusudur. İnsan kendine dışarıdan bakmaya başlayıncaya dek.
Mimari bağlama verebileceğim en güzel örnek proje:
Mimar Emre Arolat Eseri Sancaklar Camiisidir.
SANCAKLAR CAMİSİ 2012 / MİMAR EMRE AROLAT
(Dünya mimarlık festivalinde 1.lik ödülüne layık görüldü.)
Caminin çıkış noktasını esas kılan özelliği; İslam dininin sadelik üzerine kurulması ve bu sadeliği de gelecek olan herkesin hissetmesini sağlamasıdır. Mimar Emre Arolat, daha önce hiçbir dini yapıt uygulama projesinde bulunmadığından dolayı, bu projeyi kabul etmeden önce proje sahiplerinden kendisine yeterli bilgileri toparlayabilmek adına belirli bir süre zarfı istemiştir. Hatta önce bu teklifi kabul etmemiştir. Bu süre sayesinde İslam felsefesini detaylı şekilde araştırma zamanı bulmuş, başta Kuran-ı Kerim olmak üzere çok çeşitli tasavvuf kitapları okuyarak hem kendisinde bulunan eksiklikleri gidermeye, hem de projesi için detaylı bilgilerle çıkış yolunu aramaya başlamıştır. Özellikle Kuran-ı Kerimi sonuna kadar dikkatlice okumuş, kendisinde çokça etki bırakmış ayet ve hadisleri tek tek not almıştır. Etkilendiği en önemli 2 şeyin ise projesinin başlıca ana fikri olmasına izin vermiştir. Bunlar; Hira Mağarası ve İhramdır.
Camideki naif dokunuşlarda bu ilhamlardan fazlasıyla görebiliyorsunuz. Mesela her camide klasikleşmiş devasa büyüklükteki avizeler burada yoklar. Tavandan hiçbir aydınlatmanın sarkmamasına rağmen, tamamen loş bir mekan yaratmayı başarıp, düz bir betonla vermiş olduğu Hira Mağarasında bulunan örümcek ağı şeklini muhteşem bir şekilde yorumlanmıştır.
Tamamen sadelikten yana olan mimarımız, burada da sadece merdiven altlarından süzülen özel led aydınlatmalardan yararlanmayı istemiş. Alt resimde ise görüldüğü üzere, camdan gelen doğal gün ışığından süzülen parlaklık mekanı aydınlatmaya yetmiştir.
Ünlü Hattat Mehmet Akçay tarafından çalışılan bu aşağıdaki duvar cephesinde ise, İslam dünyası için oldukça önemli olan ‘vav’ harfi ön plana çıkarılmıştır. 1434 rakamı ise Hazreti Muhammed’in Mekke’den Medine’ye Hicret etmesinin hicri takvimdeki göstergesidir.
Yapıtın dış mekanında da tabii ki projeyi anlamlı kılan bir yorumu var. Doğanın hiçbir şekilde siluetini bozmadan, tamamen mevcut eğimli konumundan faydalanarak yerin 6 metre aşağısına doğru inen merdivenleri, huzura doğru atılan adımların başlangıcını sağlamak amacıyla yerin altındaymış hissi vermiştir. Dikdörtgen minaresi, kademeli saflarının olması, inşasında kayrak ve bazalt taşlarının kullanılması, kimyasal boya kullanılmaması caminin diğer özellikleri arasında yer alır.
Dileğim; görmeyen herkesin görmesi, gitmeyen herkesin gitmesi, hissetmeyen herkesin hissetmesi...
Merve Özeş
İç Mimar
"herhangi bir yer burası, secde edilen.
temizdir.
tevazu şiarıyla imal edildi.
ne övünür şekliyle, ne kabarır eşkaliyle.
yaratanla insan arasına girmez görkemiyle.
kaçınır.
biçimlerin ardında gizlenen özü ara daha ziyade.
hafifçe ilişir yeryüzüne.
adeta hemhal olur hem tepeyle hem de vadiyle, doğadan ödünç aldığı cildiyle.
sanki hep oradaymışçasına.
içi de sadedir dışı gibi, takıp takıştırmaz, bağırıp çağırmaz.
dedim ya alçak gönüllüdür.
kıble duvarını yıkayan ışıktır yegane tezyinatı."
Emre Arolat
EMRE AROLAT KİMDİR?
1963 yılı Ankara doğumludur.1982 yılında Galatasaray Lisesinden mezun olan Emre Arolat, Mimar Sinan Üniversitesi’ne 1986 yılında girdi. Emre Arolat bugün, EAA- Emre Arolat Architects ortaklarından biri. Emre Arolat, 1992 yılında Mimarlık Fakültesinde Yüksek Lisansını da tamamlayıp mezun oldu. 1986-1987 yıllarında Washington DC'de "Metcalf and Associates" Mimarlık Bürosunda çalıştıktan sonra Türkiye’de Arolat Mimarlık Mühendislik AŞ.'de çalışmaya başladı. Annesi ve babası ile 14 yıl boyunca çalıştıktan sonra Gonca Paşolar ile birlikte 2004 yılında EAA-Emre Arolat Architects’i kurdu. Halen Bilgi Üniversitesi Mimarlık Yüksek Lisans Programında atölye yürütücüsü olarak görev alıyor.
Emre Arolatın ödülleri:
- 2006 yılında Dalaman Havalimanı projesiyle uluslararası “AR Awards for Emerging Architecture" ödülünü kazandı.
- 2005 yılında Minicity Model Parkı projesi, Mies van der Rohe Avrupa Ödüllerini bir projesi ile kazandı.
- 2004 yılında Proje alanında bir ödül kazandı.
- 2002 yılında Yapı ve Proje dalında bir ödül kazandı.
- 2000 yılında ise Mimarlıkta Yeni Arayışlar Ödülü’nü kazandı.
- 1992 yılında Yapı dalında 4 adet Ulusal Mimarlık Ödülü kazandı.
- Abdullah Gül Üniversitesi Şehir Kampüsü, 2012 Dünya Mimarlık Ödülleri’nde “Eğitim Yapıları” kategorisinde birincilik ödülü aldı.
Emre Arolat projeleri:
- Zincirlikuyu Zorlu Center
- Ankara Koparan Yerleşimi
- Dünya Mimarlık Festivali
- Seyrantepe Kompleksi
- Monograph of Emre Arolat Architects Istanbul, Turkey
- Varyap Yalıkavak Rezidansları
- Mavişehir Konut Yerleşimi
- System Batum Otel
- Bayraklı Konut, Ofis ve Ticaret Merkezi
- AGÜ Şehir Kampüsü
- Prag Kançılaryası
- Su Batum Otel ve Eğlence Merkezi
- Suadiye Konutları
- Yenikapı Transfer Merkezi ve Arkeopark Projesi
- Tanca Kenti Liman Bölgesi Dönüşüm Projesi
- İstanbul Antrepo 5 Çağdaş Sanatlar Müzesi
Commentaires